emrah serbes

bu adamın kitaplarını seviyorum. behzat ç ' nin yazarıdır kendisi çok güzel kitapları vardır.

Cok guzel yaziyor be

twitter'dan yazmayı bıraktığını söylemiş. kimin sikinde? şu tipleri sizler kanaat önderi yapıp kitaplarını satın aldınız. allah hepinizin belasını versin.

yazacak hikaye bulamamıştır ya 3-5 aya geri döner kitapçı raflarına. çok da şeyapmamak lazım.

bu adama sinirlendiğim kadar hiç bir insana sinirlenmemişimdir (galatasaray yöneticileri hariç) yazarlığı bırakma sebebi : "yazarlığı bıraktım. her gün çocukların öldürüldüğü bu ülkede ne yazabilirim'' tepki gösterebilirsin mesela....... (gg diye cümlenin sonunu tamamlamadım) ya yemin ediyorum sinirden klavyeyi kırabilirim şu an. niye sinirlendiğime gelelim. genelleme yapmayalım ama avrupa milletlerinde en zorlu dönemlerde en güzel eserler çıkarken, bizimkiler (özellikle son dönem "sanatçı"ları) zorlu dönemde gemiyi ilk terk eden fareler gibi sağa sola kaçışıyor ya da haksızlığa destek oluyor veya göz yumuyor. hiç mi ahmet kaya'dan, nazım hikmet'ten örnek almıyor bu insanlar. sokak edebiyatını yapanlardan iğreniyordum (bukowski, palahniuk vs.) şimdi hiç mi hiç saygım yok bu insanlara. kafa dergisinin ağustos sayısında görünce sinirlendim arkadaş. sevdiğim bir dergide hala bu tip insanları barındırırsan bundan sonra eyvallahımız olmaz bizim de.

Haddinden fazla aptal. "benim bildiğim doğrudur" kafasında

betimlemeleri hayli iyi olan yazar. kitaplarında espri yeteneğini görmemek, kör olmakla eşdeğerdir. sağlam bir gezici ve erdoğan'ın ona açtığı davalar ile de tanıyabiliriz..

deliduman'ı okudum ve yazarla bir daha görüşmemek üzere ayrıldık.

aynı kelle paçaya kaşık atmak istediğim yazar.

“tanrım,” dedim. “bana konfüçyüs’ün istediğinin tam tersini ver. bana kitap dolu bir bahçeyle çiçek dolu bir ev ver. sevgili istemez. arkadaş istemez. para istemez. adalet istemez. başka bir bok istemez. sana söz bir roman yazacağım on yedi gecede. ismini de tanrım sen daha iyi bilirsin tabii ama fincanı arsenikten oyarlar koyacağım.”

(bkz: overrated yazarlar) (bkz: behzat ç.'nin ekmeğini yiyen yazar) (bkz: deliduman'ın bok gibi olması) (bkz: deliduman'ın enlargeyourpenis'in hikayesinin kötü bir uyarlaması olması) (bkz: yazarlığı bırakmasının iyi olması) (bkz: yapmacık bir smzde hümanist olması) (bkz: adam olmaması)

yazarlığı bıraktım yorumu kendinden anlayamadığım şekilde biraz da olsa soğutmuştur. ama behzat ç. sayesinde ne kadar soğusam da severim. bu yükümlülüğe mecbur hissettiriyor beni. amirim olmadan kafamda bir amir olamazdı.

günümüzde kitap çıkaran,kendini 'yazar' sanan çoğu kimseden daha iyi olduğu kanısındayım.

en sevdiğim yazar. bütün kitapları var bende, hepsi okunmuş. bi tek sevdiğim kişilere tavsiye ederim kitaplarını, o kadar değerlidir.

seni sevmeyen birini sarhoşken arayamazsın. seni sevmeyen birini gece yarısından sonra arayamazsın. seni sevmeyen birini öğleden sonra bile arayamazsın. belki akşamüstü mesaj çekersin.

bütün kitaplarını büyük bir hevesle ve keyifle okuduğum güzel adam. yazmayı bıraktığı için her ne kadar kızgın olsamda kendini bu kadar yalın ve net bir dille ifade edebilen başka bir yazar olmadığı için çareyi sevmekte buldum. polisiyeyi bile edebi bir dille yazabildiğini gördüğümde beri saygım sonsuzdur. (bkz: behzat ç) (bkz: hikayem paramparça) (bkz: deliduman)

kafa dergisi'ni alma sebeplerimden biridir.

allahını seven şu adamın üzerine bi "t" atsın

--- spoiler --- beni boş ver. konu ben değilim ki. hiçbir zaman da olmadım. asıl sen kimsin? senin heyecanların neler, tutkuların neler, hayal kırıklıkların neler? şu hayatta başın sıkıştığında ilk kimi ararsın? seni karşılıksız seven insan kimdir, ne halt yersen ye seni bağrına basacak insan kimdir? eğer böyle biri varsa bu akşam onu ara, halini hatrını sor bu vesileyle. yoksa sen de bir gün benim gibi yapayalnız kaldığında, ufacık bir şeyi danışmak için bile arayacak kimseyi bulamazsın. bu sözlerimi harcanmış yıllarımın manifestosu olarak kabul edebilirsin. çünkü büyük bir tecrübeyle konuşuyorum, tecrübe ıstıraptır güzelim ve zannettiğinden çok daha fazla ıstırap çektim. istersen sonra yine araşalım, daha 64 dakika bedava konuşma hakkım var çünkü… --- spoiler ---

--- spoiler --- şimdiki aklım olsa öyle yapmazdım. ama böyle yapmasaydım da şimdiki aklım olmazdı. --- spoiler ---

"bazen konuşurken birbirimize dokunuyormuşuz gibi hissediyorum. sanki konuşmuyoruz da sarılıyoruz."

--- spoiler --- barış, barış için mücadele edenlerin, barış için savaşanların olacak. --- spoiler ---

yağlı saçlarla yaşama sanatını kitabının yazarı

kitaplarını yazılarını bir çırpıda okuyup bitirdiğim yazar. ve ne hikmetse her seferinde kendine bağlıyor.

zirvesi behzat ç.'dir

mükemmel bir adam. çok seviyorum seni bee

adamlığına yorum yapamam ama behzat ç.nin yazarı oldupu için her zaman saygı duyacağım

itici sikimsonik bir herif. bir zamanlar ülkedeki başlı overratedlarındandı ama sonra millet yavaştan ayıktı tabii bi bok olmadığını. bunca yıldır bi sike derman olamadığı için yine behzat'dan yürüyüp gündem yapma derdindeydi ama o işte olmadı. prim vermicen böylesine.

buna en sevdiğim yazar diyeni aylak adam kitabıyla eşşek sudan gelene kadar döveceksin. kendisi yazar değildir. düşünce ve kanaat önderi ise hiç değildir. boş teneke.

--- spoiler --- bir uçurumdan atlamadığıma göre ya da bir silahla beynimi patlatmadığıma, çoktan yalanlarla yaşamayı öğrenmişim demektir. --- spoiler ---

fikrimce memlekette ki en delikanlı adamdır

fikrimce memleketteki en dönek insandır. ya suriyelilere üzülüp yazarlığı bırakmak nedir ahahdj boksa başlamıştı bir de. bir yazar yazarlığı ölse bırakmaz, pabucumun yazarı.

sevilmiyosun kardeşim eyw eyv.

kafa dergisinde çıkan yazılarını çok beğeniyorum bu sebeple müptezeller kitabını okumaya karar verdim

müptezeller kitabıyla beni müthiş etkileyen yazar.

müptezeller kitabı çok ilgi uyandırdı bende, en kısa zamanda okuyacağım.

"hiç unutmuyorum kırılan bütün kalplerin hesabını soracağım diye yazmaya başladım o gece intihar etseydim keşke"

"şimdiki aklım olsaydı öyle yapmazdım. ama öyle yapmasaydım da şimdiki aklım olmazdı"

--- spoiler --- duvarda yerinden indirilmiş bir tablonun izi. çivi çiviyi söker dediler bütün hayatımızı söktüler. sağır edici suskunluklardan sonra ucuz düşlerin ağır bedeli. uzaktan uzağa ve içimde bir yerde seni işitiyorum. birlikte ne kadar yapayalnızız. --- spoiler ---

+ o da seni seviyor mu ? - hayır, ne münasebet.

"behzat ç. her temas iz bırakır" ve "behzat ç. son hafriyat" kitaplarının yanı sıra birçok kitabı bulunan mükemmel bir yazar. ayrıca behzat ç. dizisi ve behzat ç. filmlerinin senaristidir. her kitabı ayrı bir güzeldir. tavsiye ederim.

"bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyor o da bana. söylediği her şeye inanıyorum o zaman. gözlerimi kapatıyorum her yer bembeyaz oluyor. yine el ele tutuşuyoruz iki çocuk gibi. sessizce söz veriyoruz birbirimize. sessizce verilen sözlere kim inanmaz.."

müptezeller kitabındaki karaktere bol bol sövüyorum hergün umarım kulakları çınlıyodur

deliduman kitabı okuduğum ve okuyabileceğim en kötü kitaplar listesinde iken hikayem paramparça kitabı okuduğum en güzel kitaplar listesinde. yazar kadar benim de kafam karışık.

doğum günün kutlu olsun ağbilerin ağbisi.

şu adamı yazar sıfatıyla görmek beni son derece rahatsız etmekte.

"her temas iz bırakır" adlı kitabını okudum. kitapta behzat ç ve ekibi haricinde 4-5 dhkp-c üyesi, 1 ülkücü öğrenci, 1 urfalı devletçi bir kürt aşiret reisi ve bir kaç da ülkücü polis/istihbaratçı karakter var. işe bakın ki dhkp-cli ibnelerin biri dahi 'kötü adam' değil. saydığım diğer karakterler ise aptallık, hainlik ve kötülükte sınır tanımıyor. hikayeye gelirsek koca istihbarat kalkıp töre cinayeti işliyor/planlıyor. hayal gücünü sikeyim ya gerçekten. bu dhkp-c sempatizanı tek hücreliyi adam diye satıyorsunuz. ben de bi bok zannettim ve okudum. sonradan bakınca bu herif dtcf nin komünist ekibinden imiş. dtcf sol cenahı tam bir terörist tarlasıdır. son zamanlarda yaşanan canlı bomba eylemleri de dahil bir çok terör eyleminde dtcfli öğrenci(!)ler kullanılmıştır.

mesela; "hiçbir şeyi özlemiyor musun? ilk öpüştüğüm kızı özlüyorum bazen. ama sorun o değil ki. geçmişle arama bir duvar örüldü sanki. "özlesem ne olacak" diyorum. yine de insan özlemek istiyor. derinden özlemek istiyor geçmişi ama nefret de ediyor o günlerden. sorun şimdi, sorun şu an. insanın şimdisi boktan olunca geçmişi ne yapsın. geçmişe özlem duymak için hali vakti yerinde olmalı insanın ya da en azından bir zamanlar hali vakti yerinde olmuş olmalı. benim hiçbir zaman halim vaktim yerinde olmadı ki. hayatta hiçbir bok olmamışken kendi canıma da kıyamam. bunun da manası yok. ya yazar olacağım ya katil."

karanlıkta nüfus sayımı şöyle yapılır yaşayan herkes bir sigara yakar